Emma Watson Genel Bilgiler-Biyografi

Ew İlgili Haberleri Burda Paylaşalım...

Emma Charlotte Duerre Watson

Emma Charlotte Duerre Watson', (d. 15 Nisan 1990, Paris), Harry Potter filmlerinden Hermione Granger rolüyle tanınan Fransa doğumlu İngiliz oyuncu. Watson sadece okul oyunlarında oynarken dokuz yaşında Hermione olarak sinema kariyerine başlamıştır. 2001'den 2007'e kadar Daniel Radcliffe ve Rupert Grint ile birlikte 5 Harry Potter filminde oynayarak yıldız olmuştur. Çekilecek 3 filmde oynayacaktır.Watson Harry Potter filmlerinde rol alarak birçok ödül ve 10 milyon sterlinden fazla para kazanmıştır.

2007 yılında Harry Potter yapımı olmayan iki filmde oynayacağı duyrulmuştur. Bunlardan ilki olan Bale Papuçlarım filmi 2007 yılında gösterime girmiş ve 5.2 milyon seyirci kitlesine ulaşmıştır. İkinci film ise Kate DiCamillo kitabından uyarlanan The Tale of Despereaux adlı animasyon bir filmdir. 2008'in sonlarında gösterime girmesi planmaktadır.


Gençliği

Emma Watson Paris, Fransa doğumlu İngiliz avukat olan Jacqueline Luesby ve Chris Watson'ın kızıdır.Watson 5 yaşına kadar Fransız büyükannesiyle Paris'te yaşamıştır. Daha sonra anne babası boşandığı için kendisinden 3 yaş küçük erkek kardeşi Alex ile annesinin yanına Oxford'a taşınmıştır.Bir röpörtajında Alex'in de harry potter filmlerinde oynamasını istediğini belirtmiştir.

6 yaşına geldiğinde aktris olamayı arzulamıştır.10 yaşına geldiğinde okulda Mutlu Prenses, Alice Harikalar Diyarında ve Arthur: Gençlik Yılları oyunlarında oynamıştır. Buna karşın Emma'nın Hermione Granger olarak Harry Potter filmlerine seçilene kadar hiçbir profesyonel oyunculuğu olmadı. 2007 yılında Parade dergisine verdiği röportajda Film serinin hangi ölçüde olduğu hakkında fikrim yoktu demiştir.

Kariyeri

1999 yılında Watson'ın oyunculuk yaşamı J. K. Rowling'in aynı adı taşıyan kitabından uyarlanan Harry Potter ve Felsefe Taşı filmiyle başlamıştır. Oyuncu yönetmenleri için Harry Potter rolü ve Potter'ın iki arkadaşı Hermione Granger ve Ron Weasley yardımcı rolleri çok önemliydi. Oyuncu ajansları Watson'ı Oxford tiyatro hocası sayesinde buldular ve kendine olan güveni onları oldukça etkiledi. Sekiz ses sınavının ardından yapımcı David Heyman Watson, Daniel Radcliffe ve Rupert Grint'in sırasıyla Hermione Granger, Harry Potter ve Ron Weasley rollerini kaptığını söyledi. Rowling ilk deneme çekiminden itibaren Watson'ı desteklediğini belirtmiştir.

2001 yılına gelindiğinde Watson'ın sahneye ilk çıkışı Harry Potter ve Felsefe Taşı filminin vizyona girmesiyle olmuştur. Film ilk gün gelirleri ve ilk hafta sonu gelirleri rekorlarını kırmış ve 2001 yılının en fazla gelir elde eden filmi olmuştur. Eleştirmenler filmdeki üç ana oyuncuyu övmüş, çoğunlukla Watson'ın performansını ayrıca takdir etmişlerdir. The Daily Telegraph gazetesi performansının "takdire şayan" olduğunu belirtmiştir Watson Felsefe Taşı'ndaki performansıyla içinde Genç Aktris Ödülü'de olan 5 ödül kazanmıştır.

Bir yıl sonra serinin ikinci filmi Harry Potter ve Sırlar Odası ile tekrar kamera karşına geçti. Filmle ilgili olarak birbirinden farklı yorumlar yapıldıysa da eleştirmenler yuncuların performansları hakkında olumluydu. The Times gazetesi yönetmen Chris Columbus'u Watson'un fazlasıyla popüler olan karakterini yeterince kullanmadığı için eleştirirken Los Angeles Times gazetesi iki film arasında geçen süreçte Watson ve arkadaşlarının olgunlaştığını yazdı.Watson performansıyla Alman Die Welt dergisinin düzenlediği Otto ödüllerine En İyi Kadın Aktris(gümüş) ödülü almıştır. 2004 yılına gelindiğinde Harry Potter ve Azkaban Tutsağı vizyona girmiştir. Watson iddalı Hermione rolünü beğendiğini, oynağı rolün "karizmatik" ve "oynanması fanstastik bir rol" oluğunu söylemiştir. Eleştirmenler Radcliffe'e odun damgası vurup oyunculuk yeteneğinden ümidi kestilerse de Watson'ı övmeye devam etmişlerdir; The New York Times gazetesi etkili performansını "Çok şükür Radcliffe'ın uysallığı, Watson'un sivri uçlu sabırsızlığı ile dengeleniyor" yorumunda bulunmuştur. "Harry gelişen sihirbazlık becerileriyle hava atabilir fakat Hermione Draco'nun burnuna attığı büyüsüz yumrukla büyük alkışı hakkediyor. 2008 Ocak itibariyle Azkaban Tutsağı en az gelir elde edilen Harry Potter filmi olmasına rağmen Watson için en başarılı filmiydi; bu filmle iki Otto ödülü ve Total Film dergisinin düzenledimiş olduğu törende Yılın Çocuk Performansı ödülünü almıştır.

2005 yılında Harry Potter ve Ateş Kadehi filminin vizyona girmesi Watson ve Potter filmleri için yeni bir kilometre taşı olmuştur. Eleştirmenler Watson ve genç yıldız rol arkadaşlarının artan olgunluklarını övdü; The New York Times performansını "Dokunaklı bir şekilde ciddiyet" olarak belirtti. Watson için, filmin tabiatının büyük kısmı üç ana karakterin arasındaki gerilimi olgunluğuyla yatıştırmasıdır. "Ben bütün tartışları sevdim... Onların tartışmalarının çok gerçekçi olduğunu düşünüyorum." demiştir. Ateş Kadehi 'yle birlikte Otto ödülleri (bornz) ödülüde dahil 3 ödül kazanmıştır. Bir yıl sonra Teen Vogue dergisinin kapağına çıkan en genç kişi olmuştur. 2006 yılında kendini The Queen's Handbag'de bulmuş ve Kraliçe Elizabeth'in 80. yaş günü için özel Harry Potter mini bölümünde oynamıştır.

5. film Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı dünya çapında rekor kırarak ilk haftasında 333 milyon dolar gelir elde etmiştir. Watson İngiltere'de düzenlenen Ulusal Film Ödülleri'nde En İyi Kadın Performansı ödülünü almıştır. Watson ünü serinin filmleriyle devam etti ve 9 Temmuz 2007'de Watson ve Harry Potter'ın yıldızları Daniel Radcliffe ve Rupert Grint Hollywood'un Grauman'ın Çin Tiyatrosu önüne el ve ayak izlerini bıraktılar.

Harry Potter Dışındaki Rolleri

Watson'ın Potter filmleri dışında rol aldığı ilk film 2007 yılı yapımı TV filmi olan Ballet Shoes 'dur. Pauline Fossil rolünü canlandırmıştır. Proje için "Harry Potter (ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı) 'a dönmek için kararsız kaldım fakat Ballet Shoes'a direnemedim. Gerçekten sevdim." demiştir. Aynı isimli Noel Streatfeild'in romanının uyarlanan BBC adaptasyonu olan filmde Watson hikayede yer alan üç kız kardeşin en büyüğüdür. Yönetmen Sandra Goldbacher "Emma, Pauline için mükemmeldi... Bir piercingi var, onun sahip olduğu narin hava ona baktıkça sizin ona bakıp dalmanıza sebep olur." yorumunda bulundu.Watson sarı saçıları rol gereği ağartılmıştır. Ballet Shoes Birleşik Krallık'ta yılbaşı tatilinde yayınlandı ve filmi 5.2 milyon izleyici izledi. Film eleştirilerin geneliden zayıf notlar aldı ve The Times filmi " az duygusal yatırımla veya büyü veya dramatik momentum ilerlemekte" olarak tanımlamıştır. Yine de filmdeki performansı genellikle övüldü; The Daily Telegraph film için "Kesinlikle iyi yapılmış mıydı, hiç yoktan değil mi çünkü o bu günlerde ne kadar iyi çocuk aktörlerden biri olduğunu doğruladı" yazdı.

Watson 2008 Aralığında gösterime girecek olan animasyon filmi The Tale of Despereaux'da seslendirme yapmıştır. Filmde sesiyle Prenses Pea karakterini canlandıracaktır çocuklar için olan komedi filmindeki diğer yıldızlar Matthew Broderick ve Tracey Ullman.

2008 Haziranında Channel moda şirketi ile 3 milyon dolarlık reklam anlaşması imzalamıştır. Channel şirketinin sahip olduğu Coco Mademoiselle parfümlerinin Keira Knightley'nın yerini alarak yeni yüzü olmuştur.

Gelecek Planları

Harry Potter filmlerinin son iki filminde oynamayacağı söylentilerine rağmen, Watson 2007 Mart'ında çekimine başlanan 6. filmde yer aldı. Karar vermekte zorlandığını çünkü 4 yıldır canlandırdığı karakterin hayatı boyunca üzerinde baskın olcağını söylemiş fakat sonunda "Artı yönleri, eksi yönlerinden ağır bastı" diyerek katılmaya karar vermiştir. Serinin altıncı filmi Harry Potter ve Melez Prens 2007 yılında çekimlere başlandı. Daniel Radcliffe ve Rupert Grint gelecekteki filmlerde oynamayı taahhüt etmelerine rağmen Watson geleceği hakkında kararsızdır. 2006 yılında Newsweek dergisine konuşan oyuncu "Daniel ve Rupert emin gibi gözüküyor... Rolümü seviyorum fakat diğer birçok şeyi yapmayıda seviyorum." demiştir.

Kişisel hayatı

Watson boşanan ailesinin yeni eşleri ve çocuklarıyla geniş bir ailede büyüdü. Babasının Nina ve Lucy isimli ikizleri ve kendinden 4 yaş küçük Toby isimli çocuğu vardır. Annesinin yeni eşinden iki çocuğu vardır (Emma'nın üvey kardeşleri) ve düzenli olarak onlarla kalmaktadır. Kardeşi Alexander iki Harry Potter filmlerinde gözüktü ve BBC yapımı Ballet Shoes 'da üvey kardeşleri Pauline Fossil karakterinin gençliği rolünü canlandırmıştır.

Annesi ve kardeşiyle Oxford'a taşınan Emma 2003 yılına kadar The Dragon School 'da okumuş daha sonra Headington School 'a geçmiştir. Film setleri sürerken Watson ve akranları günde 5 saatten fazla özel ders aldı filme konsantre olmasına rağmen eğitimine başrılı bir şekilde devam etmiştir. 2006 Haziranında General Certificate of Secondary Education(Liseyi bitirme sınavları) sınavına girmiş ve 10 dersten 8'inden A* ve 2'sinden A notunu almıştır.

Watson Harry Potter serisinden 10 milyon sterlinden fazla kazanmıştır, böyle bir parayı yapacağı hiçbir işte kazanamayacağını kabul etmektedir. Filmlerden kazandığı parayı ailesine vermiş ve üniversite masrafları için bankaya koymuş. Ancak okulu bitirdiği zaman tam manasıyla aktris olmaya başlayacağını belirten Watson " İnsanlar neden istemediğimi anlamıyorlar.. fakat okul hayatı arkadaşlarımın arasında olmak beni koruyor. Bu benim gerçek hayatta olmamı sağlıyor" demiştir. Çalışırken olumlu olmaya çalıştığını belirtip ailesinin ve meslektaşlarının mutlu bir deneyim için ona yardım ettiklerini söylemiştir. Watson Harry Potter serilenin yıldızları Daniel Radcliffe ve Rupert Grint ile çok eğlendiğini aralarında kardeşlik bağı olduğunu söylemiştir.

Dans etmek, şarkı söylemek, çim hokeyi, tenis, resim çizmek, balık tutmak, ve WTT'ye bağışta bulunmak ilgi alanları arasındadır. Kendisini "birazcık feminist" olarak tanımlayan Watson'ın hayran olduğu oyuncular Johnny Depp ve Julia Roberts.

Eskilerden=)

INTERVIEW
Emma Watson: Yillar geciyor, filmler ardi ardina geliyor, ama Emma her zaman ki gibi kalmayi basariyor. Yapilan ropörtajlarda her zaman icten, sicak, kendinden emin ve her zaman yeni bir sekilde kendini gelistirmeye istekli Hermione’i daha iyi oynayabilmek icin. „Ates Kadehi“nde olumlu yönden pek cok degisimine tanik olduk oynadigi karakterin. Dahasi ropörtajin devaminda…


- Harry Potter’in bu macerasinda önceki üc filmden daha farkli olan bir seyler vardi sanki, sence de öyle degil mi?
- E : Kendi acimdan „ Ates Kadesi“ ve önceki üc film arasinda ki en önemli farklilik mizah idi. Cok karanlik sahnelerden sonra , oldukca esprili sahnelerle ortami birbirine bagliyorduk. Harry, Ron ve Hermione artik yavas yavas yetiskin olmaya basliyorlar, ve öyle bir yastalar ki artik, dünyada ki en önemli olayin ask mesk isleri oldugunun düsünüldügü, ikili iliskilerin ön plana alinmaya basladigi yastalar, ve bence Mike Newell bu olagan durumlari cok güzel yakalayip, perdeye yansitmayi basardi.

-Buna benzer durumlar yasadin mi peki sen de gercek hayatinda?
- E: Elbette ki. Ve benim yaslarimda bunlar sürekli olarak da tekrarlaniyor.(gülüsmeler.) Hermione’in filmde yasadiklari, cok kisa bir süre önce benim de basimdan gecmisti. Hala cok net olarak hatirliyorum.okuldaki cocuklardan biri, bana ilgi duyup, hayatimin ilk cikma teklifini yapmisti. Agzimdan tek kelime cikarmayi becerememistim, inanilmaz utanc verici bir durumdu . bu kisa duraklamanin ardindan, hemen tabanlari yaglamistim.(gülüsmeler.)

- Ha, bu arada su siralar bir erkek arkadasin var mi?
- E: (Emma bir parca kizarir bu soru karsisinda) Biliyor musunuz, cep ajandamda ki tüm tarihler, saatlerine uygun olarak, günler öncesinden cok güzel bir sekilde planlanmis durumda. Ve kendim icin bile sonradan ortaya cikan programsiz seyler icin bile zaman bulmakta zorlanirken, bir iliskiyi yürütmem mümkün degil. Özellikle de film setlerinde ya da dünya turunda oldugumuz zamanlarda, ki bu benim hemen hemen yilda 11 ay boyunca sabahin altisinda kalkip, aksam dokuzdan önce eve dönememem demek oluyor, yani kendime ayiracak kadar bile bos zamanim olmuyor cogunlukla, ayni zamanda yapmam gereken pek cok baska sey de var cünkü; okula gitmek, ailem ve arkadaslarimla beraber vakit gecirmek gibi. Yani su durumda erkek arkadas icin ne zaman ne de herhangi bir istegim var.

- O zaman bundan senin ne Daniel Radcliffe, ne de Rupert Grint ile aranda bir yakinlasma olmadigi anlamini cikarabilir miyiz?
- E: simdiye kadar her zaman söyledigim gibi, Daniel ve Rupert benim icin erkek kardesim gibiler. Cok iyi iki insan ve ikisini de cok tatli buluyorum, ama ikisinden biriyle bir iliskiye baslamak gibi düsüncem yok, bunu gercekten tüm kalbimle ve dürüstce itiraf edebilirim. Milyonlarca kiz belki onlarin kiz arkadasi olmayi hayal ediyorlar ama benim icin ikisi de cok iyi birer dost, ne eksik ne de fazla.

- Gelecekte ne gibi projeler yatiyor ? Harry Potter filmlerine devam etmeyi düsünüyor musun?
- E: Evet, benim niyetim de bu. Su siralar Harry Potter hemen hemen tüm hayatimi kapsiyor; gerek zaman, gerek enerji bakimindan, baska bir sey yapmama gerek kalmiyor. Ama buna ragmen ilerde daha farkli bir seyler de yapmak istiyorum. Örnegin daha farkli roller, mesala amerikali, komik bir ögrenci olabilir, tüm erkeklerin basini döndüren bir Tipp. Böyle bir karakteri oynamak fazlasiyla ilginc olurdu, Hermione’in tam tersi bir karakter, bana aslinda daha yakin olan bir karakter. Ama biliyorum ki; Harry Potter defterini kapatinca cok farkli seylerle ilgilenmem gerekiyor, gecmisimde ki Hermione karakterinden siyrilabilmem icin.

Başka bir röp=)
*Tüm bu geçen yıllardan sonra hâlâ bu filmleri yapmaktan hoşlanıyor musunuz?
Hımm, hoşlanıyorum. Her defasında farklı bir yönetmenle çalışmak güzeldi. Sürekli bir şeyler yapmaya itildim ve teşvik edildim.

*Daniel Radcliffe diyor ki, son yönetmen David Yates ona gerçek bir aktörmüşcesine gibi muamele ediyormuş. Bu senin için de geçerli mi?
Evet, kesinlikle. David rol yapıyor gibi duran hiç bir şeyi sonradan kabul etmez. Olacak şeyler çoğunlukla, onun karakterlerin ve performanslarının gerçekliğinin nasıl olacağına dair araştırmasına dayanır. Gerçekten de sahici olmak istiyor. Dördüncü film (Harry Potter ve Ateş Kadehi) daha çok görevler, ejderhalarla dövüş ve bunun gibi şeylerle ilgiliydi. Bu film ise ejderhalardan çok Harry’nin kendi içindeki şeytanlarla boğuşmasıyla alakalı. Duygusal bir yolculukla ilgili. Bu yüzden bence David bunun için mükemmel bir yönetmen. Ayrıca son çalışmaları, mesela “se* Traffic” ve “The Girl in the Café” politik yapımlardı, ve bu filmle beraber Hogwarts dışındaki dünyayı daha çok göreceksiniz. (Kitap ve film bir parça Sihir Bakanlığı’nın nasıl kişisel özgürlükleri ve bir takım saldırılardan sonra da sivil özgürlükleri sınırladığını anlatıyor.) Bence bu film şu sıralardaki terörist saldırılardan sonra neler tecrübe ettiğimizle çok alakalı. Film ürpertici bir biçimde bütün bunlarla kesişiyor.

*Altı yıl önce ilk filmde sizinle röportaj yaptığımda, Daniel ve Rupert sürekli size sataşıyordu.
(Güler) Evet.

*Şu günlerde siz üçünüz arasında olan şeyler daha çok neler?
Beni gerçekten de çok çok güldürüyorlar. Artık eskisi kadar bana sataşmıyorlar, ki bu gerçekten güzel. Bu çok güzel, çılgın bir arkadaşlık.

*Onları kardeşin olarak görüyor musun?
Bir parça evet. Bu çok eğlenceli. Bu kuvvetli ve uzun bir arkadaşlık oldu. Birbirimizi altı yıldır tanıyoruz ve neredeyse hergün görüyoruz. Demek istediğim, beni her halimde gördüler. En çekici olduğum zamanı da, sabahın altısındaki makyajsız halimi de gördüler. Onlar kardeşimmiş gibi hissediyorum. Ve tüm bu çılgın tecrübede beraberce zirveye çıktık ve beraberce dibe çöktük. Evet, bu güzel.

*Kariyerinizin geri kalan kısmında bir aktris olmayı istiyor musunuz?
Gerçekten bilemiyorum. Dan ve Rupert oldukça emin görünüyorlar. Bilmiyorum. Harry Potter’ın yaptığım son iş olmasını istemiyorum. Yapacağım hiçbir şey bunun ayarında olmaz. Buna minnettarım. Ve ayrıca oyunculuğa oldukça eğlenceli bir şekilde girdim. Oyuncu olmak isteyen pek çok kişi seçmeler için saatlerce beklemek ve işlerinde ilerlemek için çalışmak zorunda, oysa ben hiç bir deneyimim olmadan dümdüz zirveye ulaştım. İçinde bulunduğum bu durum oldukça tuhaf fakat aynı zamanda sunduğu olanaklarıyla da muhteşem. Kesinlikle diğer filmlerin nasıl olduğunu görmek için denemek isterim. Aslında tiyatroyu da denemek isterim, gerçekten, çünkü bence seyirciden hemen tepki almak oldukça eğlenceli olurdu. İnsanları güldürmeye bayılıyorum. Rol yapmayı seviyorum, fakat yapmayı sevdiğim daha pek çok şey var. (Duruyor) Bu belki nankörce görünebilir. Bana öylesine büyük bir fırsat verildi ki, fakat ben sadece bunu akışına bırakmalı ve neler olacağını görmeliyim.

*Onaltı yaşında her sorunun cevabını bilmek zorunda değilsin.
Evet, fakat insanlar sorup duruyor.Ben de bilmem gerekir diye düşünüyorum. (gülüşmeler). Herkes “Pekala hayatının kalanında ne yapmak istiyorsun” gibi şeyler soruyor ve ben de (iç geçiriyor), “İyi” gibi bir şeyler söylüyorum.

*Bu işin parlak yönlerinden hoşlanıyor musun?
Parlak yönleri mi?

*Galalar ve elbiseler ve saç ve makyaj…
Bu yılın iki haftası meşhurmuşum gibi bir his (gülüşmeler). Biliyorum kulağa tuhaf geliyor ama öyle. Parlak kısmı daha çok gerçeküstü çılgın bir rüya gibi. Fakat evet ben eğleniyorum. Bir şehre gittiğiniz zaman (gala için) Jet Lag olduğunuzdan biraz tuhaf hissedersiniz. Ve insanlar size çığlık atmaya başlıyor ve sonrasında bir yerden başka bir yere götürülüyorsunuz ve aniden siz tüm o güzel elbiseli insanların içindesiniz. Bu biraz çılgınca fakat eğlenceli. Bence işin eğlenceli kısmı seyahat edebilmek. Eğer Harry Potter filmlerinde olmasaydım asla Amerika veya Avrupa’ya gidemeyecektim- aslında yaşlanana kadar sadece. New York’ta bulundum, Çin’de Tokyo’da, Los Angelas’ ta, Chicago’da, hepsi muhteşem yerlerdi. Bu yüzden harikaydı ve bir diğer deneyim de birinci sınıfta uçmak.

*Bu en iyisi, öyle değil mi?
Aman Tanrım, hiçbir fikriniz yok! İçinde nemlendirici ve küçük diş fırçası gibi şeyler ile size verilen uçak çantaları gibi küçük şeylere bayılıyorum. Ve arkaya yaslanan koltuklar. Benim için bu kesinlikle en çarpıcı kısmı.

*Emma, öyle görünüyor ki bir daha diğer sınıflara binmek zorunda kalmayacaksın.
(gülüyor) Teşekkürler.

*Ve erkeklerle çıkmakla aran nasıl? Onlardan çok ilgi görüyor musun?
İnsanlar bana diyor ki, “Ohooo senin için çok basit olmalı. Senin için sıraya giriyor olmalılar.” Gerçekten çok kolay değil. Gerçekten değil. Sanırım erkekler bir şekilde benden korkuyorlar ve bana karşı kendilerini korumaya aldılar, ya da pisliklerini benden uzak tutuyorlar. [uzun bi ara. İç çekme. ] Size karşı dürüst olabilmek gerçek bir maden. Gerçekten. Ah. Bu çok stresli.

*Ünlü olmasan bile stresli.
Biliyorum! Ve buna ilginç bir boyut ekliyor. Aslında erkekleri arkadaş olarak gerçekten çok seviyorum. Sanırım biraz olağan değil ama en az kız arkadaşlarım kadar erkek arkadaşım var. Fakat ben bu filmlerde olduğum için etrafımda kızdan çok erkek oluyor. Ayrıca, biliyorsunuz ki, burada çok fazla zaman harcıyorum. Yılın 11 ayı buradayım, ve bana ait olan boş zamanımda, ailem ve zaten sahip olduğum arkadaşlarımı görebilme arasında koşturuyormuşum gibi geliyor. Yani, evet. Sadece beklemem gerekecek. Belki birisi beni bulur. Göreceğiz.

*Buradaki ekipte çalışan çok yakışıklı erkekler var. Fakat sanırım onlar senin için fazla büyük.
Evet. Sorun da bu. “ Evet, şu gerçekten yakışıklı, ama 25 yaşında falan! Hadi, bir çıkış noktası yok mu?“ diye düşünüyorum. Yani, hayır, bu olmuyor. (gülüyor)

Zümrüdüanka Yoldaşlığı filminin çekimlerinin bitmesiyle oyuncular serinin bu çok beklenen filmiyle ilgili çok iyi korunan sırların bazılarını açıklamaya başladılar. Bu kez Emma Watson ve Rupert Grint genç büyücünün maceralarının beşinci bölümünün çekimleri ve son iki film hakkındaki sırlar ile ilgili konuştu.

Her “Harry Potter” bir öncekinden daha karanlık. Bu ZY için de böyle mi olacak?

Rupert Grint:
Kesinlikle. Bu kez, Harry ejderhalar ya da diğer kötü yaratıklarla değil kendi şeytanlarıyla savaşmak zorunda. ZY kesinlikle AK’den daha karanlık olacak.

ZY’nin yönetmeni David Yates’in çalıştığınız diğer yönetmenlerden farkı neydi?

Emma Watson:
İş bizim nasıl rol yaptığımıza gelince David çok kesin ve titiz. Hep mükemmeli arıyor ve bunun için performansımız mükemmel olana dek bir sahneyi defalarca kez çekmekten korkmuyor. Bu çoğu zaman yorucu oluyor ama ben bir oyuncu olarak geliştiğimi hissediyorum.

Rupert:
AK’nin yönetmeni Mike Newell ile kıyaslandığında David gerçekten çok sakin. Her zaman soğukkanlılığını koruyor ki bu Mike için pek böyle değildi. Eğer bir şeyi tam olarak istediği gibi yapamazsak ya da sözlerimizden birini yanlış söylersek, sesini yükseltir, hatta bazen bırakmamızı söylerdi. Onu bazen biraz korkutucu bulduğumu itiraf etmeliyim [kahkahalar]. David çok daha sabırlı ve sakin.

Artık birbirinizi tanıyalı 6 yıldan fazla oluyor. Hâlâ birbirinize katlanabiliyor musunuz?

Emma:
[kahkahalar] Bazen zor dayandığımı itiraf etmeliyim! Hayır, tabi ki şaka yapıyorum… Bizim arkadaşlığımız sahte değil ve bugün Rupert’ı ve Danile’i [Radcliffe] bir nevi kardeşim gibi görüyorum. 6 yıl boyunca birbirimizi neredeyse her gün gördük ve birbirimizi çok iyi tanıdık. Rupert ve Daniel’ın hayatımda büyük bir yeri var. Sette zor anlarımızda hep birbirimizin yanındaydık ve ayrıca birlikte birçok harika şey paylaştık.

Rupert:
Ben de Emma’yı ailemden biri gibi görüyorum. Birçok insan çekimler olmadığı zaman pek görüşmediğimizi duyunca şaşırıyor. Ama diğer zamanlarda birbirimizi neredeyse her gün, gün boyunca gördüğümüzü anlamalısınız. Eğer 7 gün 24 saat bir arada olsaydık birbirimize daha fazla katlanamazdık! [kahkahalar]

Beşinci Harry Potter filminin çekimlerini yeni bitirdiniz. Gelecek iki filmde de rol almak istiyor musunuz?

Rupert:
Evet, kesinlikle. Macerayı şimdi bırakmak utanç verici olur. Ayrıca Ron rolünde başkasını görmeye dayanabileceğimi sanmıyorum. Üzücü olurdu.

Emma:
Ben daha karar vermedim. Gelecek iki filmde Hermione rolünü oynamak konusunda hâlâ emin değilim. Her film yılda arkadaşlarımızı zar zor gördüğümüz on ay sürüyor. Bu gerçekten çok yorucu. Ve eğitimimi de düşünüyorum. Üniversiteye gitmek istiyorum… Bu yüzden hâlâ düşünüyorum.

Rupert:
Bir şeyi bu kadar iyi yapıyorken bırakmak çok saçma. Dürüst olmak gerekirse, senden başkasının karşısında oynamak gerçekten tuhaf olurdu. Dördüncü filmi çektiğimizde de aynı şeyi söylemiştin, bence sen HP filmleri yapmaya devam edeceksin…

Emma:
Haklı olabilirsin.[kahkahalar]

Emma, bu senin oyuncu olarak kalma konusunda kararsız olduğun anlamına mı geliyor?

Emma:
Gerçekten bilmiyorum. Daniel ve Rupert söz konusu gelecekleri olduğunda çok eminler, oyuncu olmak istediklerini biliyorlar, ama ben bilmiyorum. HP’ dan önce oyunculuk konusunda hiç deneyimim yoktu, hiç seçmelere katılmamıştım. Sinema bana şans eseri geldi! Ben de, Rupert gibi, farklı filmlerde oynamak ve hatta karşımda gerçek seyircilerin olması için tiyatro oyununda rol almak isterim. Kendime HP’dan sonra ne yapmak istediğimi bilmek için zaman veriyorum. Acelesi yok…

Sokakta tanınmaktan ya da prömiyerlere giderken şık kıyafetler giymekten hoşlanıyor musunuz?

Rupert:
Bu işin şaşaalı kısmı beni cezp etmiyor. Prömiyerlerde ve partilerde genelde rahatsız hissediyorum. Sokakta tanınma kısmına gelirsek, 6 yıldır devam etmesine rağmen ben buna hâlâ alışamadım. Dünyanın her yanında tanınma fikri hâlâ çılgınca geliyor.

Emma:
Ben de aynı şekilde hissediyorum. İnsanlar sokakta benimle konuştuğunda hâlâ tedirgin oluyorum, ben çok utangacımdır. Ama prömiyerlere gelirsek, Rupert’ın aksine, bayılıyorum! Büyük ihtimalle kız olduğum için! Kameralar önünde güzel olmak için giyinmek çok hoş.

Şöhretin size getirdiği en iyi şey ne?

Emma:
Dünyanın her yerine seyahat edebilmek, ayrıca birinci sınıfta! [kahkahalar] Eğer HP’da rol almasaydım Çin’e, Japonya’ya ya da New York’a asla gidemezdim… Bu gerçekten harika.

Rupert:
Bize bir sürü bedava şey veriyorlar, hatta mağazalarda indirim yapıyorlar. Bu oldukça hoş! [kahkahalar] Kız ya da erkek arkadaş bulmayı kolaylaştırıyor mu?

Emma: Hayır, kesinlikle! Genellikle erkekler ulaşılmaz olduğumu ve onları küçük göreceğimi düşündükleri için benimle konuşmaya bile cesaret edemiyorlar. Bu hiç benim tarzım değil. Bir erkek arkadaşım yok ama umudumu koruyorum. Ben hâlâ Yakışıklı Prensimi bekliyorum.

Rupert:
Bu doğru, birçok kız peşimden koşuyor ama sadece HP’da rol aldığım için, bundan hoşlanmıyorum. Ben kim olduğumu bilmeyen birine aşık olmayı tercih ederim.

Rupert bize ZY’dan önce çektiğin “Driving Lessons” filminden bahseder misin?

Rupert:
Senaryoyu AK’ni çekerken aldım ve anında sevdim. Uzun zamandır HP’dan farklı, özel efektler olmayan, bir filmde oynamak istiyordum. Bu kadar küçük bir ekiple, özel efektler için gereken mavi ekran olmadan çalışmak biraz tedirgin ediciydi. Ama çok eğlendim, ve tekrar yapmayı umuyorum.

Bu filmde sizin de ilk aşk sahneniz var.

Rupert:
Evet ve açıkça oldukça korkutucuydu. Ama bu sahneyi büyük ekranda bütün ailemle beraber izlemek zorunda kalmak kadar değil. Gerçekten çok utandım! [kahkahalar]

J.K.Rowling son kitapta bazı karakterlerin öleceğini açıkladı. Sizce Ron ya da Hermione bunlardan biri olacak mı?

Rupert:
Gerçekten bilmiyorum! Ama eğer Ron ölürse, bu beni pek de etkilemez çünkü son kitap olacak! [kahkahalar] Ama daha önce ölseydi bu beni üzerdi çünkü sonuna kadar bu maceranın bir parçası olmak istiyorum!

Emma:
Her şey mümkün. Ron ya da Hermione son kitapta ölecekler mi bilmiyorum, ama öpüşmeleri bana çok muhtemel görünüyor. Bu bir gün olacak, olmak zorunda!

Emma'nın Olmazsa Olmazları
İşte Harry Potter serisinin güzel yıldızı Emma Watson en sevdiği şeyler...
Gök mavisi
"Tam bir mavi aşığıyım!"
Brad Pitt
"Ona bayılmayan varmı?"
Spor
"Spor yapmayı çok seviyorum.Kayak yapıyorum,balık avlıyorum,alan hokeyi,tenis,masa tenisi ve golf oynuyorum."
Seyahat
"Yolculuğa çıkmaya ve yepyeni yerler görmeye bayılıyorum."
Klasik Filmler
"Braveheart ve Grease gibi klasikleri ne kadar izlesem sıkılmam."
Sahne
"Sahnede olmak gibisi yok!Sahneye çıkmadan önceki o tatlı telaş,o müthiş heyecan anlatılamaz bir şey!"
Oyunculuk
"Dans etmekten büyük zevk alıyorum,şarkı söylemeyi hep çok sevmişimdir ve tabii ki,oyunculuk benim tutkum!"
Shrek
"Shrek benim favori çizgi karakterim.Beni öyle güldüyor ki!"

Sanırım Emma Watson Genel Bilgiler-Biyografi olarak başlığın adını değiştirmeliyiz

Ayrıca konu sabitlendi.Teşekkürler